(30 Ekim tarihinde tekrar satışta olacaktır)
Aqua Pro içerisinde 1000 mg N-asetil d-glukozamin (NAG) ile deri altındaki hyalüronik asit sentezini arttırarak, ciltte su ve yağ dengesini kontrol eder, cildin ihtiyacı olan nemi sağlar.
CİLT MİKROBİYOMUNUN DENGELİ OLMASI NEDEN ÖNEMLİ?
Cilt mikrobiyomu, cilt sağlığımızın koruyucusudur. Yararlı mikroorganizmalar iyi huylu, zararlı olanlar ise kötü huylu ya da ‘patojenik’ olarak adlandırılır. Sağlıklı bir cilt mikrobiyomu, biyodinamik bir zar gibi davranarak koruyucu bir bariyer oluşturur. Bu bariyer sayesinde nemi içeride hapseder, tahriş edici ve potansiyel patojenleri dışarıda tutar. Bu sayede iltihaplanmaya ve enfeksiyona karşı koruma sağlar.
İyi huylu ve kötü huylu mikroorganizmalar arasındaki denge durumu (Homeostazi) varsa bağışıklık sistemimiz güçlü olur ve sağlıklı oluruz. Dengesizlik (Disbiosis- Disbiyoz) olduğunda ise bölgesel veya sistemsel hastalıklar görülebilir. Bu durum tüm vücudumuzda olduğu gibi cildimiz için de geçerlidir. Cilt mikrobiyomunda dengesizlik oluşması deride, genetik yatkınlığa bağlı olarak akne, egzama, sedef hastalığı gibi çeşitli cilt problemlerinin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Aynı zamanda ciltte elastikiyet kaybı, ton eşitsizliği ve kırışık oluşumu gibi ciltteki yaşlanma belirtilerini hızlandırabilir.
CİLT MİKROBİYOMU VE BAĞIRSAK ARASINDAKİ İLİŞKİ
Bağırsak florasının bozulması ‘geçirgen bağırsak sendromuna’ ve sistemik inflamasyona neden olur. Bunlar arasında, bağırsak yolundaki toksik bileşenler ve patojenik bakteriler kana geçer ve kan dolaşımı yoluyla tüm cilt yüzeyine ulaşır, bu da akneye, egzamaya yol açan cilt inflamasyonuna ve cilt mikrobiyomunda dengesizliğe yol açan diğer cilt hastalıklarına neden olur.
Derinin bağ dokusunun ana bileşeni olan kolajen, tüm dermise ağ gibi dağılan, derinin iskeletini oluşturan büyük yapılı protein lifidir. Kolajen liflerinin oluşturduğu ağ, deriye elastikiyet, dayanıklılık ve gerginlik vermekle beraber diğer hücreler için de barınma zemini temin eder ve hücreleri birbirine bağlar. Yaş ilerledikçe, özellikle 30lu yaşlardan sonra, beslenme, güneş ışığı, çevre ve diğer faktörlerin etkisiyle birlikte insan vücudunun hyalüronik asit sentezleme kabiliyeti kademeli olarak azalır, büyük miktarda kolajen kaybolur, dermis boşalır ve böylece cilt yüzeyindeki kırışıklıklar ortaya çıkar.
Hyaluronan olarak da adlandırılan hyaluronik asit, bağdokusu, epitel ve sinir dokuları boyunca yaygın olarak dağılmış anyonik, sülfatlanmamış bir glikozaminoglikandır. HA, d- glukuronik asit ve N-asetil d-glukozaminden (NAG) oluşur. 500 kat daha fazla su taşıyabilen hyalüronik asit günümüzde bilenen en iyi nemlendirici bileşendir.
Aqua Pro içerisinde 1000 mg N-asetil d-glukozamin (NAG) ile deri altındaki hyalüronik asit sentezini arttırarak, ciltte su ve yağ dengesini kontrol eder, cildin ihtiyacı olan nemi sağlar.
İçeriğindeki patentli 3 probiyotik suş, 9 vitamin ve 3 prebiyotik ile cildi içeriden destekler.
Klinik çalışmalar 4 hafta boyunca yemeklerle birlikte günde 1000 mg NAG alındığında cildin nem içeriğinin önemli ölçüde arttığını ve 8 hafta sonra cildin nem içeriğinin hala yüksek seviyede olduğunu göstermiştir. Ayrıca, 8 hafta boyunca NAG aldıktan sonra ciltteki yağ içeriği öncesine kıyasla anlamlı şekilde azalmıştır. NAG'nin ciltteki su ve yağ dengesini kontrol edebildiği görülmüştür.
GASTROİNTESTİNAL SİSTEM
N-asetil d-glukozamin (NAG), bağırsaklarımızdaki koruyucu mukoza tabakasını ve gastrointestinal sistem işlevini desteklemeyi hedefler. Klinik çalışmalarda düzenli NAG kullanımının bağırsaklarda artan Escherichia coli (E. coli)’ ye bağlı biyofilm oluşumunu azalttığı gösterilmiştir. (1)
EKLEM VE KEMİK SİSTEMİ
N-asetil d-glukozamin (NAG) eklem kıkırdağında bulunan glikozaminoglikan polimerlerinin (kondroitin sülfat ve hiyalüronan gibi) temel bileşenleridir.
N-asetil d-glukozamin (NAG)’ in düzenli kullanımda, eklem sağlığını desteklediği ve hasarlı kıkırdak doku onarımına yardımcı olduğu bilimsel çalışmalar ile gözlemlenmiştir. (2-3)
Kullanma Talimatı
18 yaş ve üzeri için uygundur. Sabah ya da akşam tok karnına 1 bardak suya karıştırarak içilmesi tavsiye edilir. 24 saatte bir tüketilmesi önerilir(Su derecesi ≤ 37 ͦC).
Alerjen uyarısı: Ürün kabuklu deniz ürünlerinden elde edilen N-asetil D-glukozamin içerir.